Bu kitapların hangilerini okudunuz?1- Madam Bovary / G. Flaubert: Madam Bovary, lüks ve zevk düşkünü bir kadın trajedisinin ötesinde, pek çok konuda insan ilişkilerini kurcalayarak Emma ve diğer karakterler üzerinden bugün dahi içinde yaşam savaşı verdiğimiz “derin toplumun” dinamikleri üzerine gerçekçi ve açıklayıcı bir panorama sunuyor.
2- Çanlar Kimin İçin Çalıyor / E. Hemingway:
Tüm insanlığın parçasıyım dedim ya Sorma her seferinde Çanlar kimin için çalıyor diye” Hemingway’in filmlere, tiyatrolara, şarkılara konu olan ünlü romanı İspanya İç Savaşı'nda bir köprüyü uçurmak için görevlendirilen bir gerilla grubunun dört günlük hikâyesini anlatır. Dağda ölümle yaşam, cesaretle korku, çaresizlikle umut kol koladır. Faşizme karşı birleşen köylüler, çingeneler, öğretmenler kendilerinden çok güçlü bir orduya karşı inançla, umutla savaşırlar. Kahramanlık, savaş, mücadele. Ve aşk: Romandaki kahramanlardan birisi olan Pilar’ın söylediği gibi, “Çünkü tüm yiğitliğine karşın yapayalnız kalabilir insan”.
3- Dorian Gray'in Portresi / O. Wilde: Dorian Gray'in Portresi, İrlandalı roman ve oyun yazarı Oscar Wilde'ın 1891 tarihli tek romanıdır. İlk olarak Lippincot's Monthly Magazine dergisinde tefrika olarak yayımlanan hikâye, editörler tarafından “ahlaksızca” bulunmuş, basılmadan önce Wilde'ın bilgisi olmaksızın beş yüz kelimesi sansürlenmiştir. Sansüre rağmen Dorian Gray'in Portresi İngiliz kitap eleştirmenleri tarafından ahlaki değerleri zedelemekle suçlanmış, yazarına yönelik ahlakçı eleştirilerin sebebi olmuştur. Wilde ise roman olarak basılmasından önce hikâyeyi gözden geçirip geliştirmiş, bir de roman sanatıyla ilgili veciz bir önsöz eklemiştir. Elinizdeki bu metin, hikâyenin sansürsüz ve özgün halidir.
“Don Camillo’nun Küçük Dünyası”nı İtalyanca orijinalinden çeviren Müge Çevikoğlu’nun ifadesiyle; “Giovanni Guareschi, (…) inceden inceye toplumu, insanlığı, dini politik çıkarlar için kullananları, politikayı insanlığı mahvetmek uğruna bile olsa kullananları, savaşları, toplumdaki koyun sürüsü psikolojisini, dine körü körüne inananları, bilinçsiz derecede hızlı modernleşmeyi eleştirmektedir.” 5- Silahlara Veda / E. Hemingway: Romalı ozan Horatius, “Bir insanın vatanı için ölmesi güzel bir şey” diye yazmış. Hemingway ise Horatius’un adını anmadan şöyle diyor: “Eski çağ ozanları, vatanı için ölmenin güzel bir şey olduğunu söylemiş. Modern çağın savaşlarında ölmekse ne onur kazandırır insana ne asalet getirir; bir hiç uğruna geberir gidersin.”
6- Nostromo / Joseph Conrad: Charles Gould'a babasından miras kalan San Tome'deki gümüş madeni, çevredeki tüm insanların ihtiraslı bir mücadele içine girmesine neden olur. Ülkenin politik gündemi, bireysel ilişkiler ve insanların hayatları bu gümüş madeniyle kaçınılmaz biçimde değişecektir.
İngiliz edebiyat eleştirmeni Walter Allen’ın, “Yirminci yüzyılda İngilizce yazılmış en büyük roman” diye tanımladığı bu başyapıtı, usta yazarımız Halikarnas Balıkçısı’nın çevirisiyle sunuyoruz.
7- Milena’ya Mektuplar / F. Kafka: Franz Kafka, Milena'yla 1920 yılının başlarında tanışmıştır. Aralarında çok samimi bir arkadaşlık oluşmuştur. Kafka'nın günlükleri de arkadaşlıklarının derinliğini gözler önüne sermiştir. Ancak günlükler değil, mektupların ilk kez yayımlanmasıyla duygular gerçek anlamda açığa vurulmuştur: Bir aşk romanı, duyguların çaresizliği, mutluluk, kendini yok etmek ve alçaltmak.
8- İki Şehrin Hikâyesi / C. Dickens: Charles Dickens, eşsiz romanı İki Şehrin Hikâyesi'nde, Fransız Devrimi sırasında Londra ve Paris'te geçen hazin bir aşk hikâyesini, insanların maruz kaldığı haksızlıklar ve Fransız aristokrasinin insanlara reva gördüğü zulüm ile birlikte ustalıkla işler. Hikâyenin kahramanlarının hayatları bu baskı, zulüm ve savaş ortamında
9- Martin Eden / J. London: “Ancak ben, benim; kendi zevklerimi insanoğlunun ortak hükümlerinin yanında geri plana atmayacağım.”
|
93 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |